NEOKUSAM

"ne okusam" diye düşünerek internette gezinen , dergileri karıştıran,gazetelerin eklerine bakan bir grup insan ,hoşgeldiniz!!!

24 Temmuz 2009 Cuma

BABA VE PİÇ

Elif Şafak'a karşı sebesiz bir önyargım var..Bu önyargımı daha doğrusu sevmemeye meğilli hislerimi bir zemine oturtmak için önce kitaplarını okumam gerektiğine inandım;)

baba ve piç

Zeliha'nın asiliğini garipsemeden başladım kitaba...Belkıde kadınlar evinde en yakın kişiydi bana...
Tarih romanından fantastic bir romana gectıgımde kurguyu kafamda toparlamakta bıraz zorlansam da ,bu kadar farklı ınsanları , hayatları , dunyaları bır zamanda ,bır mekanda,bır anıda bıraraya getırmek her yazarın basarabılecegı brsey olmasa gerek..
sevmediğimiz ,elimizin tersıyle ıttığımız din ,ırk ve mezheplerin belkı de kökenlerimizde kaybolup giden yapıtaşları olduğunu bilsek ,bu kin bu gizli düşmanlık bu sevgisiz dünyanın kaybolacağınan inanan ben için keyifli bir kitaptı..

ELİF ŞAFAK
BABA VE PİÇ

6 Temmuz 2009 Pazartesi

KESİN İNANÇLILAR

Yazarın hayatının entersanlığı dikkatinizi çeker önce...
bir çırpıda okunup biticek bir kitap değil..hatta bı kac kere okuncak ,ele alınıp tekrar tekrar bakılacak tespitlerle dolu bir kitap..
Birçok cümle sonrası kitabın kapağını kapatıp tespiti örneklendirip kafanıza kazırsınız..


KESİN İNANÇLILAR
ERIC HOFFER

18 Haziran 2009 Perşembe

karamazov kardeşler

galiba klasik okuma konusunda cok basarılı değilim..
bir süreliğine ara verdim bu kitaba..

10 Haziran 2009 Çarşamba

AĞRI'NIN DERİNLİĞİ

Kitabı okurken "bazı şey"lerden ne kadar az bahsettiğimizi farkettim,yada bazı konular ile ilgili sabit cümleler olduğunu.Evde,okulda,yüzeysel bir tartışmada sadece bu cümleleri kurduğumuzu ..

"Ermeni" denilince büyük cogunlugumuzun bildikleri aynı belki de..aynıydı da denebilir bu kitaptan önce...

Bu topraklarda yaşamış , dünyanın herbir tarafına dağılmış,siyasal anlaşmazlıkların kahramanı olmayan,senin gibi benim gibi insanlar olduğunu anımsattı tekrar "Ağrı'nın Derinliği"...

Kusursuz ingilizcesiyle yaptığı sohbetin arasına "buralardan" türkü sıkıştıran Ermeni adam napıyor acaba şimdi..

Araratın resmi kaç Ermeni'nin duvarını daha süsledi ben kitabı okuyup bitirdiğimden beri..

Aklı yeni ermeye başlayan kaç çocuga "buralardan" nasıl gittikleri,neler yaşadıkları anlatıldı daha..Kaç cocuk ıcın daha "korkulan","kızgınlık duyulan" Türkler olarak akıllarda yer etik..

Kaç Türk genci daha Ermeni Halkı ile ilgili öğrendiği ilk bilgilerinde kandan ,kıyımdan cümleler duydu ..

Ölenlerden daha cok kalanlarla ilgilenirim ben...Ortak bir geçmiş varsa ortada,memlektimin bir köyünün sokaklarında gezinen büyük dedemle arkadassa ölenler, kalanlarda arkadasımdır
...

ECE TEMELKURAN
AĞRI'NIN DERİNLİĞİ

6 Haziran 2009 Cumartesi

NE ANLATAYIM BEN SANA

Ece Temelkuran 'ın "yolculuğuna" eşlik eden genc gazetecı gibi hissettim kendimi...
Bu toprakların yaralarına ortak olduk,dinledik,ağladık analarla dizdize.
Yorulup tam vazgeceğim zaman yüreklendirdi beni...Acı bizim acımız,burası bizim..Bu insanlar biziz dedi..

Açlık grevlerinin gündemi "meşgul" edebildiği zamanlara döndüm...

Unutmuş olduğumu hissettim sayfalar sayfaları takip ederken..

İnsan olmanın ne zor bişey olduğunu hissettim yine..."İnsan" olmak ,"insan gibi" yaşamak...

Dinlemek,konuşmak,"çözmek" lazım ..
sevmek insanları ve toprakları...
ve buna inanmak lazım...

ECE TEMELKURAN
NE ANLATAYIM BEN SANA

3 Haziran 2009 Çarşamba

YALANCI TANIKLAR KAHVESİ

12 eylül 'ü Muhsin'in hayatının çevresinde gelişen olaylardan takip ettim bu sefer..

Muhsin'in üniversitenin soğuk sessiz koridorlarında yürüşüne eşlik ettim ...

Gece yalnız yürüken O'nun için korktum o güvensiz zamanlarda varolup...

Dost sohbetini özledim,dostu özledim ..bekledik beraber..

Ana yüreğinin sızısını hissettim belki muhsin'den bile cok..

Aşık oldum,acı çektim,düşündüm,karar verdim,mutlu oldum....

YALANCI TANIKLAR KAHVESİ
VEDAT TÜRKALİ

28 Mayıs 2009 Perşembe

ETKİ

Sabah gözünü açıp gece sonuna gelemediğin kitabı alır eline,sıcak yatagına gömülürsün..
hem hızla okursun hem bitmesin istersin ...


hem gözlerin dolar hem de tebessüm vardır dudaklarında..

hem özenirsin kahramanına hem de beynine not alırsın arsız bilgi,erdem hırsızı olarak...

O'nun insanlığınla kendininkini kıyaslarsın hiç farkına varmadan...belki utanırsın bikaç gün önce birisi için düşündüklerine...

"kederli,mahzun,acı olmak için sebepler mevcuttur,fakat ümitsiz olmak için tek sebep mevcut değildir" der ,ıslak gözünü siler doğrulsun yatağından ümitle..

"çok şükür çok şükür bugünü de gördüm ölsem de gam yemem gayrının resmini yapabilirmisin" der...o günleri görmek için hırslanırsın...

hayatının ufacık bir kısmının anlatıldığı kitabı bitirir,sıcacık ,samimi bir kitap okumus olmanın sevıncı ,tarıfsız burukluğu,rengarenk duygularını hissederek kapatırsın kapağını...

mutluyum...